‘EKONOMİK KRİZİN BELİRTİLERİ DERİNDEN HİSSEDİLİYOR’

Bizden Haberler, Bölgesel Basın, Dış Basın, Sektörel Duyurular, Ulusal Basın, Ulusal Haberler, Yerel Basın, Yerel Haberler
28 Aralık 2024 Cumartesi

 

‘EKONOMİK KRİZİN BELİRTİLERİ DERİNDEN HİSSEDİLİYOR’
Öngörülen ekonomik krizin belirtileri piyasada maalesef derinden hissedilmeye başlandı. 2025 yılının son çeyreğine kadar bu durumun devam etmesi bekleniyor. Faizlerin bu kadar yüksek olması, ticaret, işletme ve yatırımdan çok, insanların finansal kaynaklarını vadelide bekletmelerine neden oluyor. Bu da piyasada bir durağanlığa yol açıyor. Ancak, olumlu gelişmeler de yaşanıyor. Örneğin, Merkez Bankası’nın ihracatçılarımızın daha uygun koşullarda finansmana erişebilmesi için 22 ay sonra faiz oranlarını %50’den %47.50’ye düşürmesi, sektör için bir nebze de olsa nefes aldırıcı nitelikte.
‘VERGİ KOLAYLIKLARI GÜNDEME ALINMALI’
Gayrimenkul sektörü, zorlu bir dönemden geçiyor. Buna rağmen, insanlar kendi mülklerini doğru bir bedelle satmakta veya beyan etmekte zorlanıyorlar. Vergilendirme sistemi, özellikle gayrimenkul satışlarında yeniden düzenlenmeli. Gayrimenkul üzerindeki vergilendirme, mevcut haliyle sektördeki işlemleri daha da karmaşık hale getiriyor. Ayrıca, ADAT vergisi nedeniyle ciddi finansal kayıplar yaşayabiliyor ve yüksek cezalarla karşı karşıya kalabiliyorlar. İş insanları ve ticaretle uğraşan, istihdam sağlayan işletmelere yönelik vergi kolaylıkları tekrardan gündeme alınmalı. Bu, özellikle ekonomik darboğazın derinleştiği bu dönemde çok önemli bir adım olacaktır.
‘ALANYA İÇİN BAŞLICA SORUN ‘İKAMET KRİZİDİR’
Alanya, yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da cazibe merkezi haline gelebilir. Yaz aylarında şehrimize gelen turistler, genellikle sıcak hava nedeniyle tercih ediyorlar, ancak ılıman iklimi avantaja dönüştürerek, özellikle soğuk kış mevsimine sahip Avrupa ülkelerinden ve Rusya’dan gelen orta yaş üstü turistler için Alanya cazibe noktası olabilir. Avrupa’daki enerji fiyatlarının yüksek maliyetlerinden dolayı, uzun dönem konaklamalar, hem düşük maliyetli hem de iklim açısından elverişli olduğu için bu yaş grubuna hitap edecektir. Pandemiden sonra, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle şehrimize gelen yabancı uyruklu vatandaşlar, şehrimizin ekonomisine katkıda bulunarak, pandeminin yarattığı boşluğu bir nebze de olsa doldurmuşlardır. Ancak, bu dönemin farkları gözle görülür bir şekilde belirginleşti. Ne yazık ki, mültecilerle yatırımcılar karıştırıldı ve vatandaşlar ‘topraklarımız elden gidiyor’ paniği yaşadılar. Oysa ki, dünyada karşılıklılık anlaşmasına göre insanlar farklı ülkelerde mülk alabilirler. Türk vatandaşları da aynı şekilde yurtdışında mülk sahibi olabilir. İkamet krizi sadece gayrimenkul ve inşaat sektörünü değil, ekonomik katma değer sağlayan yerleşik yabancıların piyasadaki her sektöre fayda sağladığı gerçeğini göz ardı etmemize yol açtı. Bu nedenle, ikamet krizi ortadan kalkmalı ve bölgenin ekonomik refahı için büyük önem taşıyan bu konu çözülmelidir. Alanya’mız için başlıca sorun ikamet krizidir. Bu sorunun aşılması gereken önemli bir konu olduğu açıktır. Ayrıca, kış turizmi sorunu da çözülmesi gereken bir diğer önemli meseledir. Alanya, 7 ay yoğun bir çalışma temposu sürerken, 5 ay boyunca kapalı kepenklerle, işsiz kalan turizm çalışanları ile karşı karşıya kalmaktadır. Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Alanya, yaz-kış yaşayan, canlı ve üreten bir şehir haline gelebilir. En büyük avantajımız, kuzeydeki soğuk ülkelerin güneş ışığını ve gün ışığını bir saat bile özlediği günlerde, Alanya’nın kışında güneşin gülümsediği bir cazibe merkezi olma potansiyeline sahip olmasıdır.
‘KURUMLAR İŞ İNSANLARININ İŞİNİ KOLAYLAŞTIRMALI’
Alanya’daki ticaret erbapları, özellikle çek, senet, kredi gibi ödemelerini yapmakta zorlanıyor. Günümüzde, kredi ve finansal erişimde zorluk çeken işletmeler, KOSGEB ve esnaf odası gibi alternatif finansman kaynaklarına başvuruyorlar. Birçok esnaf, vergi dairesinin kıskacı altında olduğunu belirterek, zaten zor olan ticaretin son uygulamalarla daha da güçleştiğini ifade ediyor. Bu durumda, vergi dairesinin vergi yükünü artırmaktan çok, katma değer sağlayan ve istihdam yaratmaya devam eden işletmelere azami hassasiyetle destek sağlanması gerektiği görüşü ön plana çıkıyor. Ülke olarak zor bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde beklentimiz, tüm kurum ve kuruluşların bu süreçte katma değer üreten, istihdam sağlayan insanlara azami hassasiyetle destek vermesi ve sürecin hep birlikte atlatılmasına katkı sağlamasıdır.

Comments are closed.